2 Nisan 2012 Pazartesi

Duvar Ustası Hayal Kurar


     Bir süredir yazı yazmak için veyahut deliksiz bir uyku uyumak için bile zaman bulamıyorum. Dert değil; asıl şikayetim kimilerinin çok faşistsin diyeceği cinsten bir dert.


     Düşünün ki siz bir duvar ustasısınız. İki bina arasında duvar ile kapatılması gereken bir boşluk var. Duvara cephe iki binanın yöneticisi size geliyor.
     

     -O... sokağındaki binalarımızın arasına duvar yapılacak, diyor.
     

     E siz duvar ustasısınız, televizyonda spiker değilsiniz. Kabul ediyorsunuz, zaten istiyorsunuz da duvar örmeyi. Duvar örerek mutlu olacaksınız siz çünkü, çocukluğunuzdan beri deli oluyorsunuz bu iş için: Nerde bir boşluk var taşı, tahtayı; elinize ne geçerse doldurup duvar örüyorsunuz.  Duvar düşünmediğiniz an yok gibi bir şey! Duvar da duvar, duvar da duvar! Duvarı hayal etmek bile sizi mutlu ediyor.
     Siz, bir-iki kişilik çalışanınızla, yöneticilerin verdiği ekipmanla işe koyuluyorsunuz.
     

     İlk sabah mutlusunuz. Her sabah içinize güneşi doğuran bu duvar sevdasını hayata geçireceksiniz. İş alanına gidiyorsunuz; o da nesi? Her şey o kadar düzgün ki: Sıra sıra tuğlalar gelmiş, çimentolar bir yere itina ile yığılmış, yakın bir dükkandan bir hortum vasıtası ile su alınmış. Her şey müsait! İyi ki duvar ustası olmuşsunuz! O gün keyifle işinize sarılıyorsunuz.
   
     Amma ve lakin, ikinci sabah bir gidiyorsunuz iş alanına, yöneticilerin izinler alındı demesine rağmen, iki tane zabıta bu duvarın buraya örülemeyeceğini söyler ve işinizi durdurur. Yöneticiler ise bir yanlışlık olduğunu, günün planlandığı gibi ilerlemesi gerektiğini, aksi halde para vermeyeceğini söyler. İlk gün başlayan keyfiniz gider, ama umut vardır: İş bitecektir.
   
     Üçüncü gün bir şekilde gider. Dördüncü gün hiç iş yapamazsınız çünkü çalışanlarınızdan biri gelmez.
     
     Beşinci gün sabah iş alanına gittiğinizde, yeni bir usta vardır sizin yerinize. Bu yeni usta işini sevmeyen, işini savsaklayan sürekli sigara içen pislik bir adamdır. Tam 15 kişilik bir ekibin başındadır ancak işini hiç bilmez. Onun yerine işi diğer çalışanları yapar ve bu pislik usta işten hiç anlamadığı, duvar örmeyi geceleri hiç hayal etmediği halde yöneticilerden sizin almanız gereken parayı alır.
     

     Kıssadan hisseye, "adalet yalnızca bir kelime değil; telaffuz edildiğinde kapısı aralanan bir felsefe alemidir"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder